Çerez Örnek
Ege'li Bilim İnsanları Kansere Çözüm Arıyor

Egeli bilim ekibinden kanser ilaçlarının tedavideki başarısını artırmaya yönelik proje

 

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) programlarına en çok proje başvurusu yapan ve projesi en çok kabul gören üniversite olan Ege Üniversitesi (EÜ), yeni projelerle başarısını sürdürmeye devam ediyor.

Yürütücülüğünü Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi Beste Yurdacan Yaşar’ın yaptığı “Huh7 Hücrelerinde Sorafenib Direncini Geri Çevirmede Yeni Bir Tedavi Hedefi: Depo Kontrollü Kalsiyum Girişi” başlıklı proje TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Egeli akademisyenler tarafından yürütülen projelerin TÜBİTAK nezdinde kabul görmesinin sevindirici olduğunu belirterek, “Akademisyenlerimizin özverili çalışmaları ile her yıl TÜBİTAK’a en çok proje başvurusu yapan ve en çok projesi kabul gören üniversite olmanın gururunu yaşıyoruz. Ege Üniversitesi olarak araştıran, proje üreten tüm akademisyenlerimizin her zaman destekçisi olmaya devam edeceğiz. Projesi kabul gören araştırmacılarımızı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.

Araştırmanın içeriği ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Yasemin Eraç, “Hepatoselüler karsinoma kansere bağlı meydana gelen ölümlerin ikinci önde gelen nedenidir ve genellikle kronik karaciğer hastalıkları zemininde ortaya çıkmaktadır. Erken evre hepatoselüler karsinomada cerrahi tedaviler uygulanabilse de hastaların yaklaşık yüzde 50’si hastalığın ileri evrelerinde tanı almaktadır. İleri evre hepatoselüler karsinomanın sistemik tedavisinde kullanılan sorafenib ile tedavi edilen hastaların yaklaşık yüzde 30’u sorafenibden fayda görmektedir ve bu hasta grubu genellikle 6 ay içinde ilaca direnç kazanmaktadır. Direnç gelişimi sonucunda hastalarda tedavi başarısı düşmekte ve sağkalım azalmaktadır. Bu nedenle tedavi süresince ilaca karşı gelişen direnç mekanizmalarının aydınlatılması direncin önlenmesi-geciktirilmesi, ilaç tedavisinden sağlanan yararın sürdürülmesi, tedavinin başarısı ve sağkalım açısından büyük önem taşımaktadır. Proje kapsamında görülme sıklığı giderek artan hepatoselüler karsinomada gelişen sorafenib direncinin gelişiminde yeni bir tedavi hedefi olabileceğini düşündüğümüz depo kontrollü kalsiyum kanallarının rolü araştırılmaktadır” dedi.

Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi Beste Yurdacan Yaşar’ın yürütücülüğünü yaptığı projede Prof. Dr. Yasemin Eraç danışman olarak görev alıyor.

 

Haber Kaynağı : Ege Üniversitesi Haber Ajansı 'Ege Ajans'

Tarih : 14 Mart 2024 Perşembe

 

 

Bu proje ile en agresif kanser türlerinin tedavisine yönelik yenilikçi taşıyıcı sistemler tasarlanacak

Yürütücülüğünü Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Akbaba’nın yaptığı “Hedeflenebilir nanopartiküler sistemler ile üçlü negatif meme kanserine karşı CRISPR/Cas9 aracılı Lipocalin-2 gen nakavtının terapötik etkinliğinin in vitro değerlendirilmesi” başlıklı proje Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Araştırma ve Geliştirme Projelerini̇ Destekleme Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı.

Proje ekibini makamında ağırlayan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, yaptıkları nitelikli çalışmalarından dolayı proje ekibini tebrik ederek çalışmalarında başarılar diledi. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz bilim insanları,  ülkemiz başta olmak üzere tüm insanlığın ihtiyaçları doğrultusunda araştırma alanlarını yoğunlaştırarak, ulusal ve uluslararası iş birlikli ve  disiplinlerarası  önemli projeler hazırlamaya devam ediyorlar. Ülkemizin uluslararası kalite standartlarında, referans gösterilen  araştırma üniversitesi ekosisteminde  katma değer yaratabilecek nitelikte, yenilikçi, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalar yürüten ekibimizi yürekten kutluyorum” dedi.

Yürütülen araştırmanın detayları ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Hasan Akbaba, “Son yılların güncel araştırma konularından gen terapisi, nadir hastalıklar yanı sıra kemoterapiye ve hedeflenebilir tedavilere istenilen düzeyde yanıt vermeyen kanser türleri için de alternatif bir tedavi yaklaşımı olmaya başlamıştır. Bu hastalıklardan üçlü negatif meme kanseri (TNBC), tüm meme kanserlerinin yüzde 12-20’sini oluşturmaktadır. Daha agresif tümör ilerlemesi ve kötü bir prognozla kendini gösteren TNBC için gen tedavisi umut vaat eden yenilikçi bir tedavi yaklaşımıdır.  Proje önerisinde hedef olarak, TNBC’nin gelişimi ve ilerlemesinde rol oynadığı ispatlanmış önemli bir onkogen olan Lipokalin 2 (LCN2) belirlenmiştir. Bu şekilde en agresif kanser türlerinden biri olan TNBC’de kullanılmak üzere anti-proliferatif, kanser dokusuna hedeflenebilir, LCN-2 proteinine özel olarak tasarlanmış CRISPR/Cas9 sistemi aracılığı ile LCN-2 gen ifadesini kalıcı bir şekilde nakavt eden yenilikçi taşıyıcı sistemler multidisipliner bir çalışmanın sonunda ilk kez ülkemizde tasarlanacak ve etkinlikleri ortaya konacaktır” diye konuştu.

Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Biyoteknoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Akbaba’nın yürütücülüğünü yaptığı projede Prof. Dr. Şerik Şentürk ve Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba araştırmacı, Prof. Dr. A. Gülten Kantarcı ise proje danışmanı olarak görev alıyor.

 

Haber Kaynağı : Ege Üniversitesi Haber Ajansı 'Ege Ajans'

Tarih : 6 Mart 2024 Çarşamba

 


Ege Üniversitesi

EGE ÜNİVERSİTESİ